
Diplomatik Sessizlik ve Etkisizlik
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde defalarca oturum yapıldı, Avrupa Birliği ve bölgesel aktörler ardı ardına açıklamalar yaptı. Ancak hâlâ kalıcı bir çözüm yok. Uluslararası hukuk her gün ihlal edilirken, yaptırım mekanizmaları işletilmiyor. Bu durum, yalnızca Filistin halkının değil, küresel düzenin de zayıflığını gözler önüne seriyor.
Sorun sadece sessizlik değil; asıl mesele, diplomasinin etkisizliği.
Küresel Ekonomi Üzerindeki Etkiler
Enerji Piyasaları
Gazze krizi, Orta Doğu’daki enerji hatları ve petrol arzı açısından kritik bir risk faktörü. Bölgedeki her gerilim, petrol fiyatlarının kısa süreli dalgalanmasına yol açıyor. Örneğin, 2023 sonlarında Gazze merkezli çatışmaların artmasıyla Brent petrol 95 dolar seviyelerine kadar yükselmişti. Enerji fiyatlarındaki her oynaklık, Avrupa’dan Asya’ya kadar milyonlarca hanenin enerji faturasına yansıyor.
Ticaret Rotaları ve Deniz Taşımacılığı
Gazze krizi doğrudan Süveyş Kanalı’na yakın bir coğrafyada yaşanıyor. Küresel ticaretin yaklaşık %12’si bu kanaldan geçiyor. Bölgede istikrarsızlığın artması, özellikle Kızıldeniz ve Doğu Akdeniz rotalarını riskli hale getiriyor. Bu durum, navlun fiyatlarını yükseltiyor ve tedarik zincirlerinde yeni kırılmalara neden oluyor.
Savunma Harcamaları ve Bütçe Baskısı
Gazze kriziyle birlikte Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere birçok devlet savunma bütçelerini artırma yoluna gidiyor. Küresel silahlanma harcamalarının artışı, sosyal harcamaların kısılması ve bütçe dengelerinin bozulması anlamına geliyor. Bu da dolaylı olarak yoksulluğu ve gelir eşitsizliğini derinleştiriyor.
Yatırım İklimi ve Risk Algısı
Uluslararası yatırımcılar, Orta Doğu kaynaklı her gerilimi “jeopolitik risk” başlığı altında fiyatlıyor. Gazze’de çözümün gecikmesi, gelişmekte olan piyasalara yönelik sermaye akışlarını olumsuz etkiliyor. Özellikle enerji ithalatçısı ülkelerde, yatırımcıların güven kaybı daha yüksek oluyor.
İnsani Krizin Ekonomik Bedeli
Gazze’de altyapının çökmesi, sağlık sisteminin durma noktasına gelmesi ve iş gücünün kaybolması, sadece bölgesel değil, küresel insani yardım bütçelerini de zorlayan bir tablo yaratıyor. Dünya Bankası ve IMF gibi kurumlar, savaş bölgelerindeki yeniden inşa maliyetlerinin trilyon dolarlarla ölçüldüğünü defalarca ortaya koydu. Gazze’nin yeniden inşası da benzer bir maliyet doğuracak.
Bir İnsanlık ve Sistem Sınavı
Sonuç olarak Gazze, sadece bir “coğrafya” değil; küresel sistemin adalet, ekonomi ve vicdan üçgenindeki çelişkilerini en çıplak haliyle ortaya koyuyor.
Bugün Gazze’de yaşananlar, yalnızca Filistin halkının değil, bütün bir dünyanın imtihanıdır. Eğer uluslararası toplum, siyasi çıkarları insani değerlerin önüne koymaya devam ederse, tarihe yalnızca Gazze’nin değil, küresel düzenin de utancı yazılacaktır.
Fransa’da Borç Krizi, Filistin Tanıması ve Hükümetin Çöküş Riski
Fransa, tarihinin en kritik dönemeçlerinden birinden geçiyor. Bir yanda büyüyen kamu borcu ve bütçe açığı; diğer yanda Filistin’i tanıyarak uluslararası arenada attığı cesur adım…
Bu iki başlık bugün Paris’te hükümetin kaderini belirliyor.
Ekonominin Çıkmazı
Fransa’nın kamu borcu milli gelirin %114’üne ulaşmış durumda. Hazine’nin faiz yükü giderek artarken, Başbakan François Bayrou parlamentoya 44 milyar euroluk tasarruf paketi sundu. Ancak bu paket, kamuoyu ve muhalefet tarafından “acı reçete” olarak görülüyor. Muhalefet, bu programın halkın sırtına daha fazla yük bindireceği görüşünde. Özellikle aşırı sağcı RN (Rassemblement National) hükümeti sıkıştırmak için bu paketi en güçlü koz olarak kullanıyor.
Filistin Kartı
Bir de işin dış politika boyutu var.
Fransa, kısa süre önce Filistin’i resmen tanıyarak Avrupa’da öncü bir adım attı. Bu karar, diplomatik olarak büyük yankı uyandırdı. Ne oldu? İsrail’den sert tepkiler gelirken, Fransa iç siyasetinde özellikle aşırı sağ bu adımı fırsata çevirmeye çalışıyor. RN ve benzeri partiler için “Filistin’i tanıyan hükümet” imajı, tabanlarını konsolide etmekte kullanışlı bir söylem. Ancak gerçekçi olmak gerekirse, bugün hükümeti düşürme girişimlerinin ana motivasyonu bu değil. Asıl neden, Fransa’nın mali tablosu.
Fransa’nın Kader Anı
Şimdi önümüzde net bir tablo var:
- Eğer tasarruf paketi güvenoyu almazsa, hükümet düşecek.
- Hükümet düşerse, Macron ya yeni bir başbakan atayacak ya da ülkeyi erken seçime götürecek.
- Bu da sadece Fransa’yı değil, tüm Avrupa’yı etkileyecek bir istikrarsızlık demek.
? Son söz: Fransa’da hükümetin düşme ihtimalinin temel nedeni ekonomidir. Ama Filistin’i tanıma kararı, aşırı sağın hükümete yüklenmek için kullandığı ek bir “siyasi mühimmat” haline gelmiştir. Ekonomi ile dış politika burada birbirini tamamlayan iki dinamik olarak karşımıza çıkıyor.
Kısaca: Filistin'i sözlerle savunuyor eylemlerle kırıyoruz.
Yorum Yazın