İsrail hükümeti, işgal altındaki Batı Şeria’yı bölerek ilhak etmeyi amaçlayan ve Doğu Kudüs’teki yasa dışı yerleşim alanlarının genişletilmesini öngören “E1” projesiyle, Filistin Devleti fikrini tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor.
İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, işgal altındaki Doğu Kudüs’te Filistinlilerden gasbedilen yerleşim alanlarını genişletmeyi öngören “E1” projesini onaylama planını, “Filistin Devleti fikrini ortadan kaldıracak.” sözleriyle duyurdu.
Smotrich, verdiği onayla Ma'ale Adumim yerleşimi yakınlarında 3 bin 401 konut ve civar bölgelerde de 3 bin 515 yeni konutun inşa edileceğini söyledi.
Ma'ale Adumim yerleşimini 20 Ağustos Çarşamba gününden itibaren genişleterek iki kata çıkarmayı planladıklarını dile getiren Smotrich, "E1 projesiyle Ma'ale Adumim yerleşimini Kudüs kentine bağlamayı ve Filistinlilerin Ramallah ile Beytüllahim kentleri arasındaki ulaşımını kesmeyi planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Smotrich, işgal altındaki Batı Şeria'da attıkları adımlara, Başbakan Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın her türlü desteği verdiğini belirtti.
Başbakan Netanyahu'nun "Batı Şeria ilhakını" resmi olarak duyurmasını talep eden Smotrich, "Batı Şeria'daki egemenliğimiz konusunda tarihi bir ilana yakın olduğumuza inanıyorum." dedi.
E1 projesi, Kudüs'ü Filistin'in diğer bölgelerinden koparmayı hedefliyor
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım (Utanç) Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "E1 projesi, İsrail'in en tehlikeli yerleşim planıdır. İşgalci 1999 yılında 12 bin dönümlük alanla bu projeye onay vermişti." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "El konulan söz konusu toprakların çoğu, işgalci İsrail makamları tarafından devlet arazileri olarak ilan edildi ancak daha sonra Ma'ale Adumim yerleşimine tahsis edildi." ifadeleri yer aldı.
Tel Aviv yönetiminin 2012 yılında onayladığı plan da bölgenin kuzeybatısında bir sanayi bölgesi, bir karakol, bir atık toplama merkezi, yerleşim birimleri, otel ve halka açık bir parkın kurulmasını içeriyordu.
İsrail hükümeti uzun yıllardır söz konusu bölgede yeni yerleşim birimlerinin inşasına dair birçok kez karar aldı. İsrail, son olarak da 2020 yılında 3 bin 500 konutun inşası için duyurduğu kararı uluslararası baskılar nedeniyle uygulayamadı.
Konsey, İsrail'in E1 projesiyle işgal altındaki Kudüs kentini Filistin'in diğer bölgelerinden koparmayı hedeflediğini ifade etti.
Kudüs ve Batı Şeria’yı işgal altında tutan İsrail yönetimi, E1 projesiyle, Kudüs’te yaşayan Filistinliler ile topraklarını gasbeden İsraillilerin yerleşim bölgeleri arasındaki ulaşımı kesmeyi hedefliyor.
Projenin nihai amacı ise başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasını engellemek.
Konsey, İsrail'in E1 projesiyle aynı zamanda Batı Şeria'nın kuzeyi ile güneyini birbirinden kopararak buraları Tel Aviv'in otoritesine tabi hareket eden yerleşim birimlerine dönüştürmeyi amaçladığını belirtiyor.
E1 projesinin ana hedeflerinden biri de Ma'ale Adumim yerleşimini Doğu Kudüs'e ilhak ettikten sonra bölgedeki Filistinli bedevi toplulukları topraklarından zorla çıkarmak.
Konseye göre Tel Aviv yönetimi, özellikle Kefr Akab ve Anata Şuafat beldelerindeki Filistinli bedevileri tehcire zorlayarak Doğu Kudüs'teki Yahudi nüfusu artırmaya çalışıyor.
İsrail makamları, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te zorla yerlerinden etmeye çalıştığı Filistinli 46 bedevi topluluğun bir kısmını 7 Ekim 2023'ten sonra tehcir etti.
İsrail, tehcir planları doğrultusunda Filistinli bedevilerin evlerini ve okullarını yıkmaya da devam ediyor.
Filistin yönetiminden kınama
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail'in yeni yerleşim projelerini kınadı ve bunların önüne geçme sorumluluğunun ABD yönetiminde olduğunu belirtti.
Tel Aviv yönetiminin yerleşim projelerinin yanı sıra Gazze Şeridi'nde sürdürülen soykırım ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin artan saldırılarının, bölgeye daha fazla istikrarsızlık ve gerilim getireceği uyarısında bulunan Ebu Rudeyne, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşgal altındaki Filistin topraklarında olabilecek yerleşimin her türlüsünü reddediyor ve kınıyoruz. BM Güvenlik Konseyi'nin 2334 sayılı kararı başta olmak üzere uluslararası hukuka göre Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki bu yerleşimler yasa dışıdır."
Filistin topraklarında yerleşimleri genişletmeye dair "tehlikeli" adımların sorumluluğunun İsrail hükümetinde olduğunu kaydeden Ebu Rudeyne, bu adımların önüne geçme sorumluluğunun da Trump yönetiminde olduğunu vurguladı.
İsrail'in E1 projesine dair ise Ebu Rudeyne, "Bu tehlikeli yerleşim duyurusu, Netanyahu'nun sözde Büyük İsrail'le ilgili sarf ettiği sözlerle örtüşüyor." dedi.
Yorum Yazın