
Kahramanmaraş...
.png)
Ama bugün, o potansiyelin yeniden canlandığı bir dönemin eşiğindeyiz.
Ve bu dönüşümün merkezinde, şehrin bağrından çıkmış bir isim var: Fırat Görgel.
Büyükşehir koltuğuna oturduğu günden bu yana, Fırat Başkan sadece yöneten değil, şehrin ruhunu bilen, halkın dilinden anlayan bir lider olarak farkını hissettirdi. Göreve geldiği ilk günden itibaren dosyaların arkasına saklanmadı; sahaya indi, insanın içine karıştı. Kahramanmaraşlı onu uzaktan değil, göz göze tanıdı.
Mütevazı ama kararlı bir lider
Fırat Görgel’in en belirgin özelliği gösteriş değil, mütevazı bir azim.
O, makamı bir güç alanı olarak değil, hizmetin merkezi olarak görüyor.
Kendini anlatmaya değil, şehrini anlatmaya çalışıyor.
Bu duruş, onu klasik siyaset kalıplarının çok ötesine taşıyor.
Çünkü o, Kahramanmaraş’ta doğdu, büyüdü, bu toprağın havasını soludu.
Bu şehirdeki her yolun, her sokağın, her mahallenin hikâyesini biliyor.
Kahramanmaraş yeniden yükseliyor
Bugün şehirde büyük bir hareketlilik var.
Yeni stadyum projesi, hızlı tren hattı, kentsel dönüşüm çalışmaları, altyapı yenilemeleri, turizm yatırımları…
Bunların hiçbiri tesadüf değil. Fırat Görgel yönetimi, Kahramanmaraş’ı yeniden bir cazibe merkezine dönüştürme kararlılığında.
Hava yolu tarafında THY’nin son tanıtımında Kahramanmaraş’a yer vermesi, sadece bir reklam değil, şehrin Türkiye vitrinine yeniden çıktığının göstergesi.
Şehri sevenle, şehri kullananı ayırmak
Elbette bu başarı tablosu, bazı çevreleri rahatsız etti.
Bugün, hizmet üretmek yerine çamur atmayı tercih eden, şehrin gelişmesinden nemalanamayan bir grup,
kendilerini “halkın sesi” gibi göstermeye çalışıyor.
Oysa gerçekten halkını düşünen insan, küçük bir sorunda bayrak açmaz, meydanlarda rol kesmez.
Şehrin iyiliğini isteyen, taşın altına elini koyar.
Ne yazık ki bu şehirde, bunu yapanların sayısı hâlâ çok az.
Ama o azınlığın en kararlı ismidir Fırat Görgel.
Kendi şehrini sevenin yönetimi
Bir şehri yönetmekle, o şehri yaşamak arasında fark vardır.
Şehri tanımayan biri, en iyi niyetle bile onun ruhuna dokunamaz.
Ama Fırat Görgel gibi, bu toprağın evladı olan bir isim; o şehrin acısını da, gururunu da, umudunu da bilir.
O yüzden bugün Kahramanmaraşlılar, belediye binasına bir siyasetçiden çok bir “kardeş” girdiğini hissediyor.
Ve o kardeş, halkının güvenini boşa çıkarmamak için gece gündüz çalışıyor.
Geç kalınmış bir isim
Belki de bu şehir Fırat Görgel’i biraz geç tanıdı.
Ama geç de olsa doğru bir tercih yaptı.
Çünkü şehir, bugün emin ellerde.
Kahramanmaraş artık sadece bir il değil, bir vizyon.
Sanayisiyle, turizmiyle, ticaretiyle, enerjisiyle Türkiye ekonomisinde yeniden adından söz ettiriyor.
Ve bu hikâyenin başında, şehrini tanıyan, halkını unutmayan bir başkan var.
Adı: Fırat Görgel.
Kahramanmaraş’ın geleceği, bu kez kendi evladının ellerinde yeniden yazılıyor.
Edebiyat bazen bir kentin yüreğinde filizlenir, bazen de bir milletin belleğinde yankılanır. İşte Kahramanmaraş tam da bu iki kaynaktan beslenen bir şehir. Geçmişiyle kahraman, kültürüyle kadim, insanıyla yürekli... Ve şimdi, UNESCO tarafından Türkiye’nin ilk “Edebiyat Şehri” seçilerek adını bir kez daha tarihe altın harflerle yazdırdı.
Bu unvan, sadece bir tabelaya asılacak isim değil, binlerce yıllık söze sadakatin ödülüdür. Çünkü Maraş’ın sokakları, birer şiir dizesi gibi kıvrılırken; kahvehanelerinde sözcükler tütün kokusuna karışır, kitapların sayfalarından mısralar yükselir. “Yedi Güzel Adam”ın mirası hâlâ bu şehrin duvarlarında yankılanır: Cahit Zarifoğlu’nun derinliği, Sezai Karakoç’un dirilişi, Erdem Bayazıt’ın vakarı, Rasim Özdenören’in hikmet dolu kalemi... Onlar gittiler ama kelimeleri Maraş’ın toprağında kök saldı.
Bugün bir kez daha anlıyoruz ki; edebiyat bir kentin kaderini değiştirebilir. Şiirin, hikâyenin ve romanın gölgesinde büyüyen bu şehir, artık kendi destanını yazıyor. Kahramanmaraş, kahramanlığını kelimelere dönüştürdü.
Ve şimdi dünya biliyor: Bu şehirde rüzgâr bile dizeyle eser.
ÇOK YAŞA KAHRAMANMARAŞ!









ABD, Nobel ödüllü yazarın vizesini iptal etti 





















Yorum Yazın