EKONOMİM
Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Bülent Eken, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu vurgulayarak, “Yapı güvenliğinin temeli kuşkusuz kaliteli betondan geçiyor. Hazır beton sektörü bu anlamda büyük bir sorumluluğun taşıyıcısıdır,” dedi.
Uzun yıllardır sektördeki tecrübesiyle öne çıkan Eken, hem üretim süreçlerinde hem de denetim mekanizmalarında kaliteyi esas alarak çalışmalarını sürdürüyor. Biz de kendisiyle Afşin’deki hazır beton faaliyetlerini, denetimin önemini ve sektörel sorumlulukları konuştuk.
Deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülke olarak yapı güvenliğinin temeli, kuşkusuz kaliteli betondan geçiyor. Hazır beton sektörü bu bağlamda büyük bir sorumluluk taşıyor. Sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren ve yapı kalitesi konusunda çalışmalarıyla öne çıkan Hamit Bülent Eken ile hazır beton üretimi, kalite süreçleri ve denetimin önemi üzerine konuştuk.
Hazır beton sektöründeki tecrübemiz
Yaklaşık 25 yıldır yapı ve inşaat malzemeleri sektöründe çalışıyorum. Bu sürenin son 15 yılı tamamen hazır beton üretimi, saha uygulamaları ve kalite kontrol süreçleriyle geçti. Kurucusu olduğum firmamız, sadece üretim değil, aynı zamanda eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla da sektörün bilinçlenmesine katkı sağlamaya çalışıyor.
Hazır beton üretiminde kalite neden bu kadar kritik?
Kaliteli beton, yapıların taşıyıcı sistemlerinin temelidir. En küçük hata ya da ihmal; zamanla çatlaklara, taşıyıcı zayıflıklara ve hatta çökme riskine kadar varabilecek ciddi sonuçlar doğurabilir. Betonun sınıfı, su-çimento oranı, katkı maddeleri, agreganın yapısı gibi onlarca teknik kriter, üretim sırasında hassasiyetle denetlenmeli. Kalitesiz beton, görünürde ayakta duran ama dayanıklılığı olmayan yapılar demektir.
Beton sadece üretilmekle kalmıyor, doğru döküm ve sonrasındaki bakım da önemlidir.
Betonun kalitesini sadece üretim aşamasıyla değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Şantiyeye ulaştıktan sonra doğru şekilde dökülmesi, vibrasyonun doğru uygulanması, hava sıcaklığına göre döküm saati seçimi ve en önemlisi de kür (bakım) işlemlerinin zamanında yapılması gerekir. İlk 7 gün boyunca betonun nemli tutulması hayati önem taşır. Ne yazık ki sahada bu işlemler çoğu zaman ya atlanıyor ya da yeterince ciddiye alınmıyor.
Yapı denetim firmaları bu sürecin neresinde olmalı? Denetimler yeterli mi?
Yapı denetim firmaları aslında en kritik roldeki kurumlardan biri. Üretimden döküme, yerinde numune alınmasından dayanım testlerine kadar pek çok adımda aktif olmaları gerekiyor. Ancak bazı bölgelerde ne yazık ki bu kontroller ya yüzeysel kalıyor ya da yeterli sıklıkta yapılmıyor. Gerçek anlamda tarafsız ve teknik denetimler yapılırsa, bu sektörün geneline yayılan kalite anlayışı da gelişecektir.
Çözüm nedir? Sektörde kalitenin yükselmesi için ne yapılmalı?
Üç başlıkta özetleyebilirim:
Zorunlu eğitim ve sertifikasyon: Hem üretim hem saha ekipleri belirli aralıklarla teknik eğitimlerden geçmeli. Dijital denetim sistemleri: Numune, döküm saati, sıcaklık ve nem gibi veriler dijital sistemlerle izlenmeli. Caydırıcı yaptırımlar: Kalitesiz üretim ya da eksik denetim tespit edilen firmalara karşı ağır yaptırımlar uygulanmalı. Bunlar sadece cezalandırma değil, aynı zamanda bilinç yükseltme sürecinin de parçası olmalı.
Vatandaşlara ya da müteahhitlere tavsiyeniz var mı?
Lütfen sadece fiyata değil, kaliteye odaklanın. "Beton betondur" anlayışı artık terk edilmeli. Alacağınız konutta veya inşa edeceğiniz yapıda, kullanılan betonun sınıfını, hangi tesisten geldiğini, numune testlerinin yapılıp yapılmadığını mutlaka sorun. Unutmayın; kaliteli beton sadece malzeme değil, bir yaşam güvencesidir.
Yorum Yazın