© Ekonomim

Bolu Kartalkaya davasının 2. duruşması başladı

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangını davasının 2. duruşması başladı

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 2. duruşması başladı.

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta, 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 2. duruşması başladı.

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Tutuklu sanıkların salona getirildiği sırada bazı müştekiler tepki gösterdi.

Salonun içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı, yerleşke etrafındaki cadde ve sokaklar araç trafiğine kapatıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmada, tarafların celse arasında mahkemeye sunulan mütalaaya karşı söz alması bekleniyor.

4 müştekiye ilişkin iddianameye yönelik sanık savunmaları alınıyor

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatlarının katılımıyla görülen duruşmada, taraflara, celse arasında şikayetleri üzerine müştekiler (yaralı) Maya, Sim, Canel ve Berkuk Emre Koca'ya yönelik sanıklar hakkında hazırlanan iddianamenin mahkeme dosyasıyla birleşmesi ve gelen belgelere ilişkin söz verildi.

Sanıklar önceki beyanlarını tekrar etti

Tutuklu sanık Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir, savcılığın kendisini "kurban olarak seçtiğini", Grand Kartal Otel'le bağının olmadığının ortaya çıktığını öne sürerek, birleşen dosya için söyleyecek hususun bulunmadığını, önceki beyanlarını tekrar ettiğini kaydetti.

FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi tutuksuz sanık Ali Ağaoğlu ve çalışanı tutuksuz sanık Aleyna Beşinci de önceki savunmalarını tekrar ettiklerini söyledi.

Tutuksuz sanık teknik personel Bayram Ütkü de önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, "Yangının çıkmasıyla ilgili kusurum yoktur. Yangında insanların canını kurtarmaya çalıştım. Yardım etmeye çalışırken de yoğun bakımda yattım. Suçlamaları kabul etmiyorum." ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal da önceki savunmalarını tekrar ettiğini, yangın denetimlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığınca, yazışmaların belediyeyle yapıldığını, sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Tutuklu sanık muhasebe görevlisi Cemal Özer de önceki savunmalarını tekrar ettiğini kaydetti.

Tutuklu sanık şirket yönetim kurulu üyesi Ceyda Hacıbekiroğlu da ilk duruşmada verdiği ifadesini tekrar ettiğini belirterek, "Olaydan sonra babam tutuklanınca 'Bir gün ölürsem ne yaparsınız diye sorardım, o gün bugündür.' haberini gönderdi. Diğer otelle ilgili ne yapılması gerekiyorsa yapılsın diye grup açıldı, babamın yokluğunda WhatsApp grubunda bulundum. Otelde yetkim ve sorumluluğum yoktur. Bu nedenle tahliyemi ve beraatimi talep ederim." ifadesini kullandı.

Tutuksuz sanık LPG tesisatı bakım görevlisi Doğan Aydın, önceki ifadesini tekrar ettiğini söyledi.

Tutuksuz sanık iş güvenliği uzmanı Ece Kayacan da olayla ilgili sorumluluğu konusunda vicdanının rahat olduğunu söyleyerek, 2021-2025 tarihlerinde Gazelle Otel'de görev yaptığını, Grand Kartal Otel'de görev almadığını dile getirdi.

Sanık avukatları da müvekkillerinin beyanlarına iştirak ettiklerini, celse arasında dosyaya gelen belgelerden aleyhe olan hususları ve mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamak için süre ile olay yerinde keşif yapılmasını, tanıkların dinlenilmesini ve sanıkların (Ahmet Demir, Bünyamin Bal, Cemal Özer) tahliyelerini talep etti.

Ayrıca sanık Ahmet Demir'in müdafisi, beyanı sırasında "Sosyal medya mahkemelerinde cayır cayır yanıyoruz." ifadesini kullanınca bazı müşteki ve avukatları tepki gösterdi.

Duruşmayı, TBMM Kartalkaya Otel Yangını Araştırma Komisyonu Üyesi AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Tuba Köksal ile siyasi partilerin temsilcileri de izliyor.

Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, beyanda bulunduğu esnada sanık müdafi araya girince tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:

"Beni dinlemek zorundasınız. 8 canını kaybetmiş bir baba olarak sizden bu nezaketi beklemiyorum, meslektaş olarak nezaket bekliyorum. (Tutuksuz sanık iş güvenliği uzmanı Ece Kayacan'a yönelik) Konuşmanızın başında, 'Vicdanen rahatsızlık hissetmiyorum.' dediniz. Sizden rahatsızlık hissetmenizi beklemiyoruz, sizde vicdan mı var? Mahkeme heyetinin vicdanlı olduğuna ve adil karar vereceğine inanıyorum. Gün yüzü görmeyeceksiniz."

Söz verilen tutuklu sanık otelin genel müdürü Emir Aras da önceki savunmalarını tekrar ettiğini kaydetti.

"Yangının hızla yayılacağını bilsem eşimi ve çocuğumu orada kaldırır mıydım?" diyen Aras, "İfademde kameraları kendim kurduğunu söylemiştim. Görüntülerin zaten çıkacağını biliyorum. Ben o an dumana odaklanmışım. Benim nasıl çıktığım orada belli. O ana kadar ne yapacağımın bilincinde değildim. Çıkarken yangın var diye bağırdım. O andaki panikle dumana doğru gidiyorum." diye konuştu.

Bu sırada avukat Gültekin "Katiller" ve bazı müştekiler de "Katil" diye bağırarak tepki gösterdi.

Gültekin'in "Alarmı çalıştırın diye talimat verdim dediniz. Böyle bir talimat verdiniz mi?" sorusuna Aras, "Saat 03.34'te bunu söylediğimi sonradan ses kayıtlarından öğrendim. Zaten daha önce hatırlamadığımı söylemiştim. Şu an ses kayıtlarından öğrendiğimi söyledim." cevabını verdi.

Avukat Gültekin'in "Alarmın çalışmadığını zaten biliyordunuz. Çalışmayan alarma çalıştırın verseniz bile böyle bir şeyin havada kaldığı açık." demesi üzerine Aras, "Alarmın çalışmadığını bilmiyordum. Bilsem alarmları öttürün demem." dedi.

Gültekin, "Alarm butonuna bas demiyor, misafirlere haber vermeyin, cayır cayır yansınlar.' diyor, mevzu bu. Vicdansız." ifadesini kullandı.

Bu sırada bazı müşteki ve avukatları tepki gösterdi.

Şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Emine Murtezeoğlu Ergül de önceki savunmasını tekrarladığını kaydetti.

Bu sırada tekrar söz alan avukat Gültekin, "Bu otelin gerçek sahibinin Emine Hanım olduğunu Bolu'daki sağır sultan bilir. Sayın savcılık bilmemiş. Burada olası kastla bir sanık yargılanacak denilse o sanık Emine Hanım'dır. Halit Bey garsondur, herkes bilir." diye konuştu.

Mutfak görevlisi tutuksuz sanık Enver Öztürk, ilk duruşmadaki ifadelerini tekrar ettiğini söyledi.

Mutfak görevlisi tutuksuz sanık Faysal Yaver, sorumlu olmadığını savundu.

"Bu olayda olursa olsun demem mümkün değil"

Otelin sahibi tutuklu sanık Halit Ergül de daha önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek, "Bu olayın olabileceğini bilseydim ne misafirleri ne eşimi kaldırırdım, ne kendim kalırdım. Oteli kendim kapatırdım." ifadelerini kullandı.

Ergül, "Beni yanıltan, denetleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, sigorta şirketi. Bu olayda olursa olsun demem mümkün değil, kendim kalıyorum, eşim kalıyor, misafirler kalıyor." iddiasında bulundu.

Mahkeme başkanının "Kimseye misafirleri uyandırmayın dediniz mi?" sorusuna Ergül, "Hayır." cevabını verdi.

Beyanı sırasında Gültekin'in araya girmesi üzerine Ergül, "Araya girmeyin lütfen." deyince Gültekin, "Ben araya girerim. Katiller." dedi.

Gültekin'in "Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan'ı tanır mısınız, Gazelle Otel'de misafir oldu mu? ETS Tur'la kim muhatap oluyordu?" sorularına Ergül, "Toplantılardan tanıdım. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nda yönetim kurulu üyesiydim, o da bakan yardımcısıydı. Normalde başkanı bakan yardımcısıdır. Gazelle Otel'de bildiğim kadarıyla kalmadı. ETS Tur'la Muharrem Bey (Gazelle Otel personeli) muhatap olur, kendisi Ahmet Demir'e bağlı." şeklinde yanıtladı.

Ergül, müşteki avukatlarının "Otelinizde kalan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerden hesap alınmaması yönünde talimatınız var mı? Denetimden önce haberdar ediliyor musunuz?" sorularını, "Hatırlamıyorum. Zaten daha önce otelde kaldığını söyledim, denetime geldiklerinde haberim oldu." yanıtladı.

Öte yandan Ergül, Gültekin'in, avukatını tehdit ettiğini, bu sebeple duruşmaya katılamadığını iddia etti.

Tutuklu sanık teknik personel Hüseyin Özer de tahliye talebinde bulundu.

Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilisi tutuksuz sanık İbrahim Polat da önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek, belediye yetkililerinin otelde tespit ettiği eksiklikleri bilmediğini savundu.

Duruşmaya ara verildi.

Yakınlarını kaybedenler davaya ilişkin açıklama yaptı

Grand Kartal Otel'de çıkan yangında yaşamını yitiren Yiğit Gençbay'ın babası Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay ile 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu'nda görülen duruşma öncesinde gazetecilere açıklama yapan Gençbay, "organize kötülük" olarak nitelendirdikleri Kartalkaya felaketinde ikinci duruşmanın başladığını, bugüne kadar çok zorlu bir süreçten geçtiklerini söyledi.

Gençbay, savcının esas hakkındaki mütalaasını verdiğini hatırlatarak, mahkemenin bugüne kadar yürüttüğü yargılamanın, adil yargılamanın nasıl olması gerektiğini topluma ve dünyaya gösterdiğini, bundan sonra da adaletli şekilde devam edeceğine inandıklarını dile getirdi.

Bu davanın sadece yangında hayatını kaybeden 78 can için hüküm ifade etmeyeceğini vurgulayan Gençbay, "Bu davada verilecek karar, toplum vicdanına dokunduğu, toplum vicdanındaki takdirleri karşıladığı takdirde artık bu toplumda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çok şey değişecektir." dedi.

Gençbay, toplumları içten içe kemiren en önemli şeyin cezasızlık algısının yaygınlaşması olduğuna dikkati çekerek, "Bu algı, eğer toplumda yaygınlaşırsa artık önüne gelen suç işleme özgürlüğünü kendinde bulur. Bu duruşmada verilecek karar, toplumda bu algının yıkılmasına vesile olacaktır diye inanıyorum." şeklinde konuştu.

Artık yapanların yanına kar kalmadığı bir dönemin geleceğine işaret eden Gençbay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Altına imza atan kamu görevlisinden bu işletmeyi işleten bütün sorumlulara kadar insan hayatını öncelemeyen hiçbir şeyin artık bu toplumda yeşermeyeceğini, tutunmayacağını bu karar önümüze çıkartacaktır inşallah. Bu dava başlangıçta eksik başlamıştı. Ben inanıyorum ki o eksikliği önümüzdeki geçen sürede tamamlayacağız. Eksik şuydu: Organize kötülük, bir zincirin halkası gibi. Sadece bugün burada yargılanan sanıklar için geçerli durum değildir. Bu sanıkları denetlemeyen, gözetim görevini yerine getirmeyen, bunları adeta bu organize kötülüğe teşvik eden kimi kamu görevlilerinin yargılanması gerçekleşmemiştir.

Bu süreç, Danıştay 1. Dairesinde devam etmektedir. Oradan da özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığının denetim ve gözetimden sorumlu kamu görevlileriyle ilgili, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kamu görevlileriyle ilgili, Bolu ilinde bu otelin yapılışından facianın ortaya çıktığı ana kadar görev yapan tüm valilerin de bu organize kötülüğün parçası olduğuna inanıyoruz. Bunların da yargı önünde hesap vereceği zamanın gelmesinin çok yakın olduğuna inanıyorum."

Gençbay, bu davanın toplumda yargı ve adalet algısının yerleşmeye başladığı dönüm noktası olacağını sözlerine ekledi.

 "Artık bizim acelemiz yok"

Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin de faciada sorumluluğu bulunanların tamamı yargının önüne çıkarılmadan yüreklerine su serpilmeyeceğini, kamu vicdanının tatmin olmayacağını söyledi.

Aileler olarak daha da kenetlendiklerini dile getiren Gültekin, "Bu olayın tüm failleri, kamuoyunda gün yüzüne çıkıp yargılanıncaya kadar, Kültür ve Turizm Bakanlığının 3 personelinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının emekli bir personelinin önümüze getirerek 'Sorumlu bu.' denilmesini, aklımızla alay edilmesi olarak kabul ediyoruz. Asla kabul etmiyoruz. Ankara ve Bolu'da hakimlerin olduğuna inanıyoruz. Buradan da netice alacağımıza inanıyoruz." şeklinde konuştu.

Gültekin, ailelerin yüreğine su serpecek, örnek teşkil edecek bir karar beklediklerini vurguladı.

İkinci duruşmada daha birtakım ara kararlar yerine gelmeden, müştekilerin bir kısmı dinlenilmeden esasa ilişkin mütalaanın açıklanmasını anlamadıklarını belirten Gültekin, "Bizim evlatlarımızın tümü yangında yandı. Artık bizim acelemiz yok. Biz, hızlı değil, kamuoyunun gözünden kaçırılmış bir karar değil, adil bir karar bekliyoruz. Buna olan inancımızı koruyoruz." dedi.

Yangında hayatını kaybeden torunlarının balonları çok sevdiğini anlatan Gültekin, konuşmasının ardından alana getirdikleri balonları gökyüzüne bıraktı.

Yangında eşini ve kızını kaybeden Rıfat Doğan da adaletin tecelli edeceğine inandıklarını dile getirerek, savcının hızlı mütalaa verdiğini düşündüklerini söyledi.

Daha delillerin toplanmadığını ve henüz sanık sandalyesine oturmamış birçok kişinin bulunduğunu savunan Doğan, "Adalet, biraz hızlı ve yerinde olursa değerli ama bu kadar da hızlı değil. Biz, intikam değil adalet istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Vatandaşlardan mağdur ailelere "beyaz çarşaflı" destek

Duruşmanın yapıldığı okul çevresindeki apartmanlarda yaşayan bazı vatandaşlar, evlerinin pencerelerinden beyaz çarşaflar sarkıtarak mağdur ailelere destek verdi.

Mağdur aileler de bekleme alanındaki çardaklara beyaz çarşaflar astı.

Süreç

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı.

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" ile "olası kastla kasten yaralama" suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi talep ediliyor.

Mütalaa

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca celse arasında mahkemeye gönderilen mütalaada, otel sahibi Ergül, şirketin genel müdürü Aras, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir ve otelin muhasebe müdürü Özdemir hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" suçundan 1950'şer yıla, "olası kastla kasten yaralama" ve "olası kastla nitelikli mala zarar verme" suçlarından 178 yıl 582'şer aya kadar hapis cezası istendi.

Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ve İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun için aynı suçlardan 1950'şer yıl ile 176 yıl 570'şer aya kadar, itfaiye eri İrfan Acar için ise 1950 yıl ile 172 yıl 546 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Mütalaada, şirket yönetim kurulu üyeleri Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras, otel müdürü Zeki Yılmaz, muhasebe görevlileri Cemal Özer ve Mehmet Salun, teknik personeller Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer, Bayram Ütkü, mutfak personelleri Faysal Yaver ve Reşat Bölük, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ve Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ve İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen'in "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talebinde bulunuldu.

İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen mütalaada, tutuksuz sanık mutfak görevlisi Enver Öztürk'ün beraati istendi. AA

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER