Kamu Disipliniyle Dijital Dönüşüm Arasında

GÜNDEM

Ebubekir Şahin: RTÜK’ten Türk Telekom’a 

 

Kimi atamalar semboliktir; kimi ise bir dönemin yönünü değiştirir.
Eski RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in Türk Telekom’un yeni CEO’su olarak göreve başlaması, tam da bu ikinci kategoriye giriyor. Çünkü bu atama, sadece bir kurum değişikliği değil — Türkiye’nin dijital geleceğinde “kamu refleksiyle özel sektör dinamizmini” birleştirme iddiasının yeni bir denemesi.

 

Kamu geleneğinden gelen bir iletişimci

Şahin, kariyerinin başından bu yana devlet kurumlarında, iletişim ve medya yönetiminin tam ortasında yer almış bir isim.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Şahin, Anadolu Ajansı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Halkbank Yönetim Kurulu ve nihayetinde RTÜK gibi kurumlarda görev aldı. Bu süreç, ona sadece bürokratik tecrübe kazandırmadı; aynı zamanda “kurumsal düzen, denetim ve iletişim yönetimi” konularında güçlü bir refleks kazandırdı.

Bu yönüyle Şahin, “piyasa odaklı” bir CEO’dan ziyade “kurumsal düzeni önceleyen” bir yönetici profiline sahip. Türk Telekom gibi, hem özel sektör mantığıyla çalışan hem de kamusal bir kimlik taşıyan bir kurum için bu oldukça stratejik bir denge noktası.

 

RTÜK dönemi: Eleştiriler, disiplin ve hukuk sınırı

RTÜK Başkanlığı dönemi, Şahin’in en fazla tartışıldığı yıllardı.
Kimi çevreler, o dönemi “sert ve kuralcı” olarak nitelendirdi.
Evet, bazı yayın organlarına verilen cezalar çokça gündem oldu; ancak Şahin her defasında “RTÜK kanunlarının gereğini uyguladıklarını” savundu. Bu yönüyle o, “yasaları esnetmeyen ama kamuoyu tepkisini göze alabilen” bir karakter çizdi.

Bu çizgi, Türk Telekom’da kurumsal denge, regülasyonlara uyum ve kamu sorumluluğu açısından avantaj olabilir.
Ancak aynı zamanda “açık rekabet” ve “yenilikçi özgürlük” alanlarında dar bir vizyonla hareket edilirse, şirketin dijital büyüme stratejileri yavaşlayabilir. Dolayısıyla, Şahin’in yeni görevinde bu iki dengeyi nasıl kuracağı belirleyici olacak.

 

Türk Telekom’da yeni dönem: Kamu vizyonu, dijital akıl

Türk Telekom bugün sadece bir iletişim şirketi değil; Türkiye’nin dijital dönüşüm mimarisinin omurgası.
Fiber altyapıdan 5G’ye, e-devlet entegrasyonundan yapay zekâ destekli hizmetlere kadar her adımda bu kurumun izi var.
Şahin’in iletişim kökeni, bu noktada bir avantaj. RTÜK’te medya-denetim tecrübesi, Türk Telekom’da iletişim-teknoloji sentezine dönüşebilir.

Beklentiler üç başlıkta toplanıyor:

Kurumsal disiplinin güçlenmesi:
Şahin’in yönetim tarzı, düzeni, denetimi ve kurumsal hiyerarşiyi önceler. Bu, dev bir yapıya sahip Türk Telekom için iç verimlilik anlamında önemli bir kazanım olabilir. Kamu-özel dengesinin kurulması:
Devletin dijitalleşme hedefleriyle piyasa rekabeti arasında köprü kurmak, Türk Telekom’un hem ulusal güvenlik hem ticari vizyon açısından en kritik görevi. Yeni nesil dijital dönüşüm projeleri:
Türkiye’nin yerli veri merkezleri, yapay zekâ altyapısı ve dijital hizmet ihracatı hedeflerinde Türk Telekom’un kilit rol oynaması bekleniyor. Şahin bu sürece, kurumsal iletişim refleksi ve stratejik yönetim anlayışıyla katkı sunabilir.  

Yönetici değil, dönüştürücü olma zamanı

Ebubekir Şahin, bugüne kadar hep devletin içinden konuşan bir isimdi.
Şimdi ise özel sektörün kalbinde, teknoloji dünyasının ortasında yer alıyor. Bu konum, ondan sadece “yönetmek” değil; aynı zamanda “dönüştürmek” becerisi bekliyor.

Türk Telekom’un önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyduğu şey, sadece istikrar değil; vizyoner bir dijital atılım.
Şahin’in kamu refleksiyle özel sektör cesaretini bir araya getirmesi halinde, bu dönem Türk Telekom için “kurumsal dönüşüm” dönemi olarak anılabilir.
Aksi halde, kamu düzeni içinde özel sektör dinamizmi kaybolabilir.

 

Son söz

Ebubekir Şahin’in ataması, Türkiye’nin dijital altyapı hikâyesinde yeni bir sayfa açtı.
Bir bürokratın, dijital dünyanın yönetimine geçişi her zaman tartışma yaratır — ama eğer denge iyi kurulursa, sonuç yalnızca Türk Telekom’un değil, Türkiye’nin dijital geleceğinin de kazanımı olabilir.