Fransa'da siyasi istikrarsızlık borç krizini tetikliyor
DÜNYAFransa’daki siyasi istikrarsızlık yatırımcı güvenini çöküşe doğru sürüklerken ülkenin borç sorunu başta banka hisselerinde olmak üzere piyasalarda fiyatlanmaya başladı.
Avrupa'nın en büyük ekonomilerinin birçoğunun borç sorunu ile karşı karşıya bulunması tahvil satışlarını tetikliyor. Bu durum ise hükümetler için borç maliyetlerini artırırken, başka yerlerde harcamak için daha az nakite yönelime yol açarak bütçe dengeleme çabalarını engelleyebilir.
Fransa’nın kamu maliyesini kontrol altına almadaki başarısızlığı, Ukrayna’daki savaş ve gümrük vergileriyle sıkıştırılmış dünyada ve ekonomik büyümenin zor olduğu bir dönemde tahvil piyasaları tarafından cezalandırılıyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçen yıl erken seçim kararıyla benzer bir süreç yaşayan Fransız bankacılık sektörü bu yıl da siyasi gelişmelerin gölgesinde kalırken ülkenin önde gelen bankalarından BNP Paribas, Societe Generale ve Credit Agricole'nin hisseleri son bir haftada yaklaşık yüzde 8 değer kaybetti. Söz konusu kayıp, şirketlerin piyasa değerinde 15 milyar avroya denk gelirken, CAC 40 endeksindeki genel düşüşün 5'te birini oluşturdu.
Son 12 ayda Fransız Devlet tahvillerinde Almanya’ya karşı risk primi (spread) 40 baz puandan 80 baz puanın üzerine çıkarken bu durum 2012 yılındaki borç krizinden bu yana görülen en yüksek seviyelerden biri oldu.
Fransa’nın büyümesi 2025 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 0,1’de kalırken durgunluk eşiğindeki bir ekonomi için yüksek borç yükü durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Ekonomistler ise siyasi belirsizliğin kredi talebini azaltabileceği ve temerrüt riskini artırabileceği uyarısında bulunurken Carrefour Üst Yöneticisi Alexandre Bompard da belirsizlik ortamının ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebileceğini ifade etti.
Fransa'nın kamu borcu 3,2 trilyon avro olurken bu rakam avro bölgesinin toplam kamu borcunun yaklaşık yüzde 20’sine denk geliyor.
Ülkede rağbet gören sağ partiler "Brüksel’in dayattığı kemer sıkmaya" karşı çıkarken borç krizini çözmek için gereken mali disiplin siyasal zeminde neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.
İşsizlik seviyesinin yüzde 7,4 olduğu ülkede stagflasyon benzeri bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu yılın ilk yarısında Fransa’nın faiz ödemeleri 52 milyar avroya ulaşırken bu rakam eğitim bütçesinin neredeyse yarısına denk geliyor.
2026'da ise Fransa’nın sadece borç faizine ödeyeceği rakamın 120 milyar avroya çıkması beklenirken bu rakam ülkenin toplam vergi gelirlerinin yüzde 15’ine yakın bir orana tekabül ederken ülkede faiz yükü hızla artıyor.
Uzmanlar, Fransız bankalarının ucuz değerlemelerine rağmen siyasi istikrarsızlığın yatırımcı güvenini zayıflattığını belirtiyor. İki yıldan kısa sürede beş başbakan değişimi ve parlamentonun yasama sürecinde yaşadığı zorluklar, piyasalarda uzun vadeli belirsizliği artırıyor.
Fransa’nın bütçe açığı yüzde 5,5 seviyesindeyken Avrupa Birliği kuralları bütçede açığın en fazla yüzde 3 olmasını öngörüyor.
İlginizi Çekebilir