© Ekonomim

Eski madenler güneşin hizmetinde

Türkiye'den Çin'e, Kanada'dan Yunanistan'a birçok ülke, eski maden sahalarını güneş enerjisi santrallerine (GES) dönüştürerek temiz enerji üretirken bölgesel kalkınmaya da katkı sağlıyor.

Henüz küresel ölçekte yaygın bir uygulama olmasa da eski maden sahalarının güneş enerjisi santrallerine dönüştürülmesine yönelik proje örnekleri giderek artıyor.

Madencilikle bozulan bu alanlarda, ekosistem ve yerel ihtiyaçlar gözetilerek yenilenebilir enerjiye geçişte önemli fırsatlar oluşturulabileceği öngörülüyor. Bu projeler, aynı zamanda yerel ekonomiyi canlandırma ve istihdam yaratma potansiyeli de taşıyor.

Çin'de bugüne kadar 90 proje dönüştürüldü

Madenden güneş enerjisi santraline dönüşümde, dünyanın temiz enerji teknolojileri lideri ve aynı zamanda en büyük kömür üreticisi ve tüketicisi Çin, ilk sırada yer alıyor.

Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Global Energy Monitor (GEM) verilerinden yaptığı derlemeye göre, Çin'de bugüne kadar 14 gigavat kapasitesinde 90 proje bu kapsamda dönüştürüldü.

Bunun yarısından fazlası ülkenin kuzeyindeki İç Moğolistan'da, 2 bin 432 megavatı Ningşia Hui Özerk Bölgesi'nde yer alıyor.

Shandong eyaletinde madenden güneş enerjisine dönüştürülen santrallerin kapasitesi yaklaşık 1300 megavat, Şanşi'de yaklaşık 650 megavat, Anhui'de 1276 megavat olarak hesaplanıyor.

Çin'de 9 bölge ve eyalette daha madenden GES'e dönüştürülen santraller faaliyet gösteriyor. Ülkede ayrıca 9 gigavat kapasiteli 46 proje de planlama aşamasında bulunuyor.

Türkiye'de madenden GES'e dönüşen 2 santral faaliyette

Türkiye de son projeleriyle bu dönüşüme katkı sağlayan ülkeler arasında yer alıyor.

Türkiye'deki projeler kapsamında, Manisa'nın Soma ilçesinde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna (TKİ) bağlı Ege Linyitleri İşletmesi ve Çanakkale'deki Çan Linyitleri İşletmesi'nde üretimin sonlandığı maden sahalarında güneş enerjisinden elektrik üretiliyor.

Manisa'da 5 megavat kapasiteli lisanssız GES, Çanakkale'de de 5 megavat kapasiteli şebeke bağlantılı GES elektrik üretiyor. Söz konusu santrallerde, yıllık 18 milyon kilovatsaatlik elektrik üretilirken işletmeler bu elektriği kendi ihtiyaçları için kullanıyor.

Kütahya'nın Tavşanlı ve Kahramanmaraş'ın Afşin ilçelerinde de yeni GES'lerin kurulması için hazırlıklar sürüyor. Bu kapsamda, Kütahya'da 5, Kahramanmaraş'ta 9 megavat kapasiteli güneş enerjisi santrali devreye girecek. Böylece, madenden GES'e dönüştürülen santral kapasitesi 24 megavata çıkarak yıllık 41 milyon kilovatsaat temiz elektrik üretimi sağlanacak.

Avrupa'nın en büyük GES'i Almanya'da maden sahasında kurulu

Almanya'da 605 megavat kapasiteli Witznitz güneş parkı, eski bir kömür madeni sahasına kuruldu ve bu kapasiteyle Avrupa'nın en büyük güneş tarlası olma özelliği taşıyor. Santralin kapasitesinin 45 megavat daha artırılma potansiyeli bulunuyor.

Yunanistan'ın en büyük linyit bölgesi olan ve en büyük kömür santraline de ev sahipliği yapan Kozani'de kurulu 204 megavat güneş enerjisi santrali 75 bin haneye temiz elektrik sağlıyor. Santral, Yunanistan'ın linyit alanlarını güneş santraline dönüştürme planı kapsamındaki 3 gigavatlık hedefin ilk fazını oluşturuyor.

Kanada'nın en büyük kömürlü termik santrali sahasına kurulan 44 megavat, İngiltere'deki Askern kömür madeni sahasındaki 5 megavat, Polonya'nın Przykona kentindeki eski bir kömür madeni olan Adamow bölgesindeki 70 megavat, Macaristan'ın Visonta kentinde linyit maden sahasının üzerine kurulu 16 megavat ve ABD'nin Vermont eyaletindeki eski bakır madenine kurulu 5 megavat kapasiteli Elizabeth güneş enerjisi santrali bu dönüşümün örnekleri arasında yer alıyor. 

Avustralya, ABD, Yunanistan, Pakistan, Almanya, Endonezya, Kuzey Mekadonya, Bosna Hersek ve Güney Afrika dahil olmak üzere 14 ülkede farklı kapasitelerde madenden GES'e dönüşüm projeleri planlanıyor.

GEM verilerine göre, dünyada son 5 yılda kapanan ve gelecek 5 yıl içinde kapanacağı öngörülen kömür madenlerinde, yaklaşık 103 gigavat güneş enerjisi kapasitesi kurulabileceği, sektörde 250 bin kalıcı istihdam sağlanabileceği hesaplanıyor.

Türkiye'nin güneş enerjisi kurulu gücünün eylül sonu itibarıyla 24 bin 216 megavata ulaştığı göz önüne alındığında, dünya çapında madenden güneşe dönüşümde potansiyel kapasite Türkiye'nin güneş enerjisi kurulu gücünün 4 katından fazlasına karşılık geliyor.

Türkiye'de yüksek potansiyel mevcut

Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı Duygu Kutluay, yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin zengin yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olduğunu belirterek, Türkiye'nin elektrik üretiminden kömürü kademeli olarak çıkarmayı planlaması gerektiğini ve bu planlamada güneş enerjisi için kömür sahalarının önemli potansiyel sunduğunu anlattı. 

Kömürlü termik santrallere bağlı çalışan açık madencilik sahalarının kapladıkları alan itibarıyla güneş santrali kurulumuna elverişli olduğunu ve aynı zamanda trafo merkezleri ve iletim hatlarına bağlantılı olduklarından güneş enerjisi dönüşümünde maliyet avantajı sunduğunu dile getiren Kutluay, şunları kaydetti:

"Dünyada her geçen gün daha sık gördüğümüz örnekler, eski kömür sahalarının sadece enerji üretmekle kalmayıp aynı zamanda yerel ekonomiyi canlandıran, istihdam ve eğitim fırsatları yaratan ve toplulukları sürece dahil eden projelere dönüştürülebileceğini gösteriyor. Türkiye'de 2022'de hazırlanan 'Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli' raporuna göre, açık kömür maden ocaklarının güneş panelleriyle donatılması halinde 6,9 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacı karşılanabiliyor."

Türkiye'de bu potansiyeli kullanmanın mümkün olduğunu vurgulayan Kutluay, mevcut kömür sahalarına kurulan güneş santrallerinin yerel halkın refahını artıracak şekilde tasarlanabileceğini ve uzun vadeli kazanımlar sağlanabileceğini sözlerine ekledi. 

Şebeke bağlantısında maliyet avantajı 

GEM Küresel Enerji Dönüşümü Takipçisi Proje Müdürü Cheng Cheng Wu da madenden güneşe dönüşüm için sağlanan hükümet desteklerine işaret ederek, Çin'deki örneklerde hükümet desteğinin önemli etkisi olduğunu söyledi.

Avrupa ve ABD'de de bazı projelerin yürütüldüğünü dile getiren Wu, "Eski maden alanlarının çok fazla değerlendirilmeyen arazi kaynağı olduğunu düşünüyoruz ancak bu alanlar büyük bir fırsat sunuyor. Araştırmalar, maden sahalarının çoğunun elektrik şebekelerine 10 kilometre yakın olduğunu ve bu nedenle güneş projeleri için düşük maliyetli bağlantı imkanı sunduğunu gösteriyor ki şebeke bağlantısı temiz enerji santrallerinin entegrasyonunda en kritik konulardan." değerlendirmesinde bulundu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER